26 Mart 2016 Cumartesi

Açlık Oyunları Serisi Genel Yorum | Seri Yorumu


Seri:
#2 Ateşi Yakalamak (tıktık)
#3 Alaycı Kuş (tıktık)
Yazarı: Suzanne Collins
Yayınevi: Pegasus

Herkese merhaba! Açlık Oyunları serisinin DNA incelemesiyle karşınızdayım! ^_^
Seri, Katniss adında bir kızın, kız kardeşinin yerine gönüllü olup Açlık Oyunları'na katılmasıyla başlayan heyecanlı serüvenini konu alıyor.
Açlık Oyunları Serisi heyecanı, akıcılığı, mücadeleyi ve aşkı içine alan müthiş bir bilimkurgu serisi.
"Seriyi okumasam da olur bence." , "Filmlerini izledim zaten. Okursam heyecanı kalmaz." , "Bu seri bayağı geçmişte kaldı. Gündemdeki serileri okurum daha iyi." gibi şeyler düşünüyorsanız lütfen o düşüncelerinizi Katniss Everdeen'in okuyla yere serin. Çünkü inanıyorum ki seriyi okuduğunuzda zamanınızı ayırdığınız için pişman olmanın aksine "İyi ki okumuşum!" diyeceksiniz. ^_^



Kitap karakterlerine de bayılacağınızı düşünüyorum. Yazar, ortaya unutulmaz olan çok sağlam karakterler koymuş.
Ayrıca, yazarın dili çok akıcı ve duyguları okuyucuya çok iyi yansıttığını düşünüyorum. Seri, kesinlikle beni içine çekip  duyguları karakterlerle beraber hissetmemi sağladı. Harikaydı!
Sıkıcılıktan uzak olağanüstü, inanılmaz ve sıradışı olan bu seriyi okumayı sakın kaçırmayın.
O halde... Bol kitaplı günler dilerim. ^_^

Alaycı Kuş (Açlık Oyunları Serisi #3) - Suzanne Collins | Kitap Yorumu


Kitabın Adı: Alaycı Kuş
Orijinal Adı: Mockingjay
Seri: Açlık Oyunları #3
Yazarı: Suzanne Collins
Çevirmeni: Sevinç Tezcan Yanar
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 414

"Adım Katniss Everdeen. Neden ölü değilim? Ölmüş olmalıydım."

Arka Kapak Yazısı: Evi yok edilmiş olsa da, alevler içindeki kız, Katniss Everdeen sağ. Gale kaçtı. Katniss'in ailesi güvende. Peeta, Capitol'ün elinde. 13. mıntıka gerçekten var ve bunlar isyancılar. Yeni liderler var. Devrim yavaş yavaş kendini gösteriyor.
Katniss acımasız ve akıllardan çıkmayacak Çeyrek Asır Oyunları sırasında arenadan özellikle kurtarılmıştı ve bunu bilmese de, uzun zamandır kasıtlı olarak devrimin parçası haline getirilmişti. 13. mıntıka gölgelerden sıyrılıp açığa çıkmıştı ve Capitol'ü devirme planları yapıyordu. Görünüşe göre, dikkatle hazırlanmış bu planlarda herkesin parmağı vardı... Katniss dışında!
İsyanın başarısı; Katniss'in piyon olmayı, sayısız insan hayatının sorumluluğunu almayı ve Panem'in geleceğinin yönünü değiştirmeyi kabul etmesine bağlıydı. Bunu yapmak için öfke ve güvensizlik duygularını bir kenara bırakmalıydı. Kişisel anlamda bedeli ne olursa olsun, isyancıların Alaycı Kuş'u olmalıydı.


Not: Kitap Katniss Everdeen tarafından 1. tekil şahısla yazılmıştır.


 Seri:
#3 Alaycı Kuş


 Herkese merhaba, arkadaşlar! Serinin son kitabı olan Alaycı Kuş'un DNA incelemesiyle karşınızdayım.
Öncelikle kitabın konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Alaycı Kuş'ta genel olarak Capitol'e karşı olan isyan ve isyan hareketlerinden bahsediliyor. Yazar Katniss'in, isyancıların Alaycı Kuş'u olma yolundaki serüvenini çok güzel bir şekilde yazıya dökmüş.
Katniss her kitapta biraz daha olgunlaşarak daha da güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor ve Katniss bu kitapta ciddi acılar çekiyor. Yaşadığı olayları düşünüyorum da... Aklıma bir tek "acı" kelimesi geliyor ama kitabı okurken her şeye rağmen Katniss'in dimdik bir şekilde mücadele vermeye devam ettiğini görüyorsunuz. Tabii acı çeken sadece Katniss değil. Peeta da bu acı çemberinde. Gerçi Capitol yüzünden tüm Panem halkı o çemberin içinde diyebiliriz. Capitol'e yazdığım şiiri hatırlayalım mı, ne dersiniz? ^_^
Sevgili Capitol,
Bu acımasızlık fazla bol.
Ne istiyorsun masum insanlardan?
Hepimizin kalbinde tek ses:
Dileriz ki kısa süre içinde yok ol!




Alaycı Kuş, ne yaşanırsa yaşansın ne kadar acı çekersek çekelim umudun her zaman olduğunu ve mücadeleden asla çekilmememiz gerektiğini öğreten harika bir kitap. Yazar, her zamanki gibi bu kitabı da zekice kurgulamış ama söylemeliyim ki ben ilk iki kitabı daha çok sevdim. Nedense serinin ilk iki kitabındaki  heyecan ve akıcılık Alaycı Kuş'a oranla daha fazlaydı ama tabii Alaycı Kuş da seriye son damgasını vurmuş. ^_^




Yazarın bu kitapta fazla kişinin ölmesine izin verdiğini düşünüyorum. Aslında bunu normal karşılamam gerekir. Sonuçta Capitol'le bir savaş içerisindeler ama yine de sevdiğim bazı karakterlerin  ölmesine üzüldüm. Kim üzülmez ki?
Kitapta en sevdiğim kısımlara gelirsek... Televizyonda yayınlanması için Katniss ile çektikleri spotların her birini 
çok sevdim. ^_^  O kısımlar harikaydı!




Kitabın bir kısmında isyancıların başkanı olan Coin, Açlık Oyunları ile ilgili bir teklif sunuyor -teklifin ne olduğunu tabii ki söylemeyeceğim, ipucu vermek istemiyorum- ve Katniss o teklifi onaylıyor. O kısımda Katniss'e o kadar kızdım ki... Ondan kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum ama daha sonra Katniss'in neler yaşadığını, içinde kim bilir ne kadar acı olduğunu aklıma getirdiğimde onu çok da yargılamamam gerektiğini hatırladım. Buradaki sihirli kelime: çok da. -_- O teklifi kabul etmesi gerçekten hayal kırıklığıydı.
Ancak yine de Katniss; cesaretiyle ve özveriliğiyle sadece Panem halkının değil Açlık Oyunları serisini okuyan herkesin de alaycı kuşu, öyle değil mi?




"Eğer biz yanarsak siz de bizimle birlikte yanarsınız."

 Kitaba Puanım:

19 Mart 2016 Cumartesi

Robinson Crusoe - Daniel Defoe | Kitap Yorumu

Kitabın Adı: Robinson Crusoe
Yazarı: Daniel Defoe
Çevirmeni: Ahmet Ümit
Yayınevi: Zambak Yayınları
Sayfa Sayısı: 174

Arka Kapak Yazısı: Robinson Crusoe, eşsiz bir kalemden dökülen eşsiz bir eser...
İnsan dünyasının istekler doğrultusunda şekillenmesi, bu şekillenmenin çoğu zaman olumsuzluklarla karşımıza çıkması ve gelişen bu olaylar içerisinde insanın yaratıcıyı daha derinden duymasının hikayesidir. Ada edebiyatının seçkin örneklerinden biri olan bu eseri okuduğunuzda çoğu zaman size olumsuz görünen olayların, aslında birçok olumlu durumu beraberinde getirdiğini fark edeceksiniz.

Not: Kitap Robinson Crusoe tarafından 1. tekil şahısla yazılmıştır.

         
Herkese merhaba! Yeni bir DNA incelememle karşınızdayım.
Eminim, Robinson Crusoe'yi hepiniz duymuşsunuzdur. Bayağı eski yıllarda yazılan bir kitap. Öyle ki ilk basımı 1719 yılında yapılmasına rağmen günümüzde de hala ününü yitirmemiş.
Konusu, yolculuk yaptığı geminin fırtınaya yakalanmasıyla kendini bir adada mahsur kalmış gören ve gayet maceraperest biri olan Robinson Crusoe'nin ada maceralarını ele alıyor.
Akıcı bir kitaptı ama açıkçası beklentilerimin biraz altındaydı. Daha fazla macera ve aksiyon içermesini beklerdim ama kitabın genelinde Robinson'un adada tek başına nasıl hayatta kaldığından bahsediliyor. Yine de hiç de fena bir kitap değildi. Aksine, kitabın bazı kısımları insanların hayatına bir şey katacak türden yazılmış.
Kitabı tavsiye ediyor muyum? Evet, ediyorum, güzel bir kitaptı. Çok mu harikaydı? Şahsen değildi.
 Kitap hakkındaki düşüncelerim kısaca bu şekilde. Kitabın filmi de mevcut. Eğer izlemek istiyorsanız izlersiniz ama izlemek istemiyorsanız izlemezsiniz -ah, nasıl da harika tespitler yapıyorum ama- ^_^ Pekala, bu yorumum da bu kadardı. Kendinize çok iyi bakın.
Bol kitaplı günler dilerim. ^_^

Kitaba Puanım:

12 Mart 2016 Cumartesi

Ateşi Yakalamak (Açlık Oyunları Serisi #2) - Suzanne Collins | Kitap Yorumu



Kitabın Adı: Ateşi Yakalamak
Orijinal Adı: Catching Fire
Seri: Açlık Oyunları Serisi #2
Yazarı: Suzanne Collins
Çevirmeni: Sevinç Tezcan Yanar
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 407

"Kıvılcımlar parlıyor. Alevler Yayılıyor. Ve Capitol intikam istiyor."

Arka Kapak Yazısı: Her şeye rağmen,Katniss Açlık Oyunları'nın galibi oldu. O ve 12. Mıntıka'dan arkadaşı Peeta Mellark hayatta kalmayı başarabildiler. Her şeyden sonra Katniss, ailesine ve en yakın dostu Gale'e geri döndü. Ancak Gale ona karşı soğuk davranmaktadır. Peeta ise ona tamamen sırtını dönmüştür ve Capitol'e karşı bir isyan olduğuna dair dedikodular yayılmaktadır. Bu isyanda Katniss ve Peeta'nın da payı olmuş olabilir.
Şok içinde olan Katniss, büyük bir kargaşayı ateşlemiştir ve bu kargaşayı durduramayacağından endişelenmektedir. Katniss ve Peeta'Nın Capitol'ün zalim Zafer Turu için mıntıkaları dolaşma zamanı yaklaşırken bahisler oldukça yükselmiştir. Eğer birbirlerine olan aşklarını kanıtlayamazlarsa, sonuç korkunç olacaktır.
Açlık Oyunları üçlemesinin ikinci kitabı olan Ateşi Yakalamak kitabında Suzanne Collins Katniss Everdeen'in büyüleyici hikayesine devam ediyor. Onu her zamankinden daha da zorluyor... Her sayfasında okuyucuyu sürprizlerle şaşırtmaya devam ediyor.


Not: Kitap Katniss Everdeen tarafından 1. tekil şahısla yazılmıştır.


Seri:
#2 Ateşi Yakalamak
#3 Alaycı Kuş (tıktık)


Herkese merhaba! Maceranın son hızla devam ettiği Ateşi Yakalamak kitabının DNA incelemesiyle karşınızdayım. :)
Söylemeliyim ki Suzanne Collins yine müthiş bir iş çıkarmış. Kitabı okuduğunuzda yazarın, daha çok halkla Capitol arasındaki gerilimi ele aldığını görüyorsunuz. Gayet de profesyonelce ele alınmış. Yazara buradan tebriklerimi gönderiyorum. İyi iş çıkardın, çekirge. İyi iş çıkardın... Böyle devam! -ve Suzanne Collins bu yorumu görünce yazarlığı bırakır- Tabii ki şaka bir yana, kitabı okurken Suzanne Collins'in zekasına ve düşünce biçimine hayran kaldım. Dünyaya damgasını vuran sayılı yazarlardan biri olmasının nedenini bu seriyi okuyunca daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.




Ateşi Yakalamak da en az Açlık Oyunları kadar güzeldi. Bu yüzden hangi kitabını daha çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. İki kitap da ayrım yapamayacağım kadar müthişti!
Ateşi Yakalamak'ın bazı kısımlarında içimi duygu tufanları sardı. Duygular, okuyucuya ciddi anlamda çok iyi yansıtılmış. Sanki siz de Katniss'le birlikte Capitol'e karşıymışsınız gibi hissediyorsunuz. En azından ben öyle hissettim. Ayrıca Ateşi Yakalamak'ta öyle bir sürprizle karşılaştım ki... Capitol'e karşı nefretim kat kat arttı. Hatta Capitol'e yazdığım kısa bir şiiri sizinle paylaşmak istiyorum:
Sevgili Capitol,
Bu acımasızlık fazla bol.
Ne istiyorsun masum insanlardan?
Hepimizin kalbinde tek ses:
Dileriz ki kısa süre içinde yok ol!




Biraz Gale ve Peeta'dan da bahsetmek istiyorum. Öncelikle ikisi arasında kesinlikle ayrım yapamam. Normalde bir karakter, iki karakter arasında kaldığında ben hep birinin tarafını tutarım ama bu seride durum hiç de öyle değil. İkisine de fena halde bağlanmış durumdayım. Bir tarafta Peeta'nın masumluğu, Katniss için yaptığı fedakarlıkları var. Bir taraftaysa Katniss'in küçüklüğünden beri dostu olan ve tıpkı Katniss gibi ailesini ayakta tutup sırf ailesi için mozaik taşına defalarca ismini yazdıran Gale var... Katniss kimi seçerse seçsin ben hep bir taraftan üzülüyor olacağım yani. :(




Ateşi Yakalamak'ın sonu biraz belirsiz bitti. Yani sonunda tam olarak ne yaşandığını anlayamadım ama arkadaşımın dediğine göre serinin üçüncü kitabı olan Alaycı Kuş'ta her şeyi anlayacakmışım. Üçüncü kitabını ciddi anlamda çok merak ediyorum.*_*
İşin özü, Ateşi Yakalamak'ı kesinlikle okuyun. Bu zekice kurgulanmış heyecanlı kitabı okurken sayfalar elinizden akıp gidecek. Kendinize çok iyi bakın.
Kucak dolusu sevgiler! ^_^


Kitaba Puanım:

5 Mart 2016 Cumartesi

Oyunbaz - Wulf Dorn | Kitap Yorumu


Kitabın Adı: Oyunbaz
Orijinal Adı: Dunkler Wahn
Yazarı: Wulf Dorn
Çevirmeni: Regaip Minareci
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 382

"Hep seni düşünüyorum. Yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın."

Arka Kapak Yazısı: Psikiyatr Jan Forstner bir gün beklenmedik bir anda, kimden geldiği belli olmaya güller alır. İlk başta gülleri, kitabını okuyan bir hayranından geldiğini düşünen Jan bir süre sonra kasabadaki korkunç cinayetler ile evinin kapısına bırakılan imzasız mektuplar ve hediyeler arasında bir bağlantı kurar. Ona sırılsıklam aşık olduğunu itiraf eden, hiç tanımadığı bir kadından telefon aldığında da her an takip edildiğinin farkına varır. En kötüsü bu kadını durdurmanın hiçbir yolu yoktur...

Not: Kitap 3. tekil şahısla yazılmıştır.



Herkese merhaba! Bugün Wulf Dorn'un okumuş olduğum ilk kitabının DNA incelemesiyle karşınızdayım! :)
Öncelikle kitabın konusunu üç kelimeyle özetlemek istiyorum: Sıra dışı. Gerilim. İnanılmaz.
Jan Forstner'ın gizli aşığını bulma çabalarını anlatan bu kitabı okurken hiç sıkılmadım. Yazar, gayet akıcı bir dil kullanmış ve kitabı okudukça Jan'in gizli aşığının kim olduğuna dair olan meraklarım kabardı. Bu arada Jan'den de biraz bahsetmek istiyorum. Başrol kahramanımız olan Jan, hep mantıklı tarafını dinleyen zeki bir psikiyatr ama şöyle bir durum var ki konu, gizemli ve ürkütücü olan gizemli aşığına gelince, gerçek ortaya çıkana kadar Jan doğru bir mantık yürütemiyor. Aynı şey benim için de geçerli. Hep bir yanılgının içine düştüm. Doğrusu Oyunbaz, yanıltmacalarla dolu, okurun heyecanı ve gerilimi doruklarına kadar hissetmesini sağlayan bir Wulf Dorn yapıtı.

Kitapta beni çok etkileyen bir diyalogdan da bahsetmek istiyorum size. Jan hastanede yatan bir kadına -kadının ismini vermeyeceğim, okuma ihtimalim olan kitaplardan ipucu almaktan hoşlanmam ve kendime yapılmasından hoşlanmadığım eylemleri başkalarına yapmaktan da hoşlanmam- "Senin için yapabileceğim bir şey var mı?" diyor ve kadın da "Yastığı yüzüme bastırabilirsin. Direnmeyeceğim, söz veriyorum. Direnme gücüm olsa bile bunu yapmayacağım." diyor. Bu kısım, okurken o kadar dokunaklıydı ki...



Kitabın sonlarına doğru bir bölümde kitabı direkt kapattım. Çünkü adeta psikolojiyi sarsan bu kitabın o sahnesine daha fazla katlanamayacağımı düşündüm. Sonra da sinirden gülmeye başladım. Daha sonra da kitabın psikolojimi derinden etkilediğini düşündüm. Ah, Oyunbaz bana o kadar tuhaf duygular hissettirdi ki sevgili okuyucularım... Daha önce hiç böyle bir kitap okumamıştım. Bu yüzden kitabı eğer bir kelimeyle tanımlayacak olsaydım "tuhaf" kelimesiyle tanımlardım.
Kitapla ilgili tek sorunum aklıma birkaç küçük soru işaretinin takılmasıydı. Onun dışında kitap harikaydı.
Size de, etkileneceğinizden emin olduğum bu "tuhaf" kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Alın, okuyun. Jan ve kelimenin tam anlamıyla psikopat olan gizli aşığıyla birlikte psikolojik gerilim olan bu kitabın içindeki heyecanda kaybolun. ^_^

Kitaba Puanım: